Yalnız Anoreksi - Kişisel Blog - Blogumu Tanıt

Cumartesi

Yalnız Anoreksi - Kişisel Blog


Blog Adı: Yalnız Anoreksi
Kategori: Kişisel Blog

Blog Tanıtımı


“Yalnızlık hissi… önünde engel koyamadığınızda adeta bir buz kütlesi olup sizi sarıyor; hem güvenli sığınağınız oluyor hem de bir türlü kırıp atamadığınız kalıbınız.”

Olivia Laing, Yalnız Şehir: Yalnız Olma Sanatında Maceralar adlı kitabında yalnızlık hissini böyle açıklıyor. Bu cümleleri okuduğumda, hastalığımın yarattığı baskıyı iyiden iyiye hissediyor ve bana dayattığı alışkanlıklar zinciri içine çekiliyordum. Paylaşamamak, anlatamamak, aksine saklamak ve gizlemek ihtiyacı yalnızlığımı daha da artırıyordu. O sıralarda henüz “Evet, kabul ediyorum. Anoreksiyanervoza rahatsızlığı yaşadığımı, zor bir dönemden geçmekte olduğumu kabul ediyorum,” diyemiyordum çevremdekilere. Hatta kendime de itiraf edemiyor, yazıp dökmeye bile utanıyordum.

Çünkü anoreksiyanervoza gibi yeme bozuklukları derin bir utanç duygusuyla birlikte gelişir ki bence bunun en önemli nedeni de yeme bozukluklarının özellikle popüler diyetleri ve yanlış beden imajlarını pohpohlayan mecralarda “bir tercih meselesi” gibi gösterilmesi.

Hayır, anoreksiyanervoza bir tercih değil. Ben bunu seçmedim. Bir şekilde –belki travmatik bir olay sonucu belki yanlış yönlendirme ya da bilinçaltımdaki kirlenme bilemiyorum– onu dostum olarak gördüm ve “kendi sesimi kaybettim.”

İşte, uzun terapiler, okumalar, araştırmalar ve kafa yormalar sonunda bunları kabullendim ve en yakınlarımdan, sevdiklerimden başlayarak paylaşmaya başladım.

Genel olarak yeme bozuklukları ama özelde kısıtlayıcı tipteki anoreksiyanervoza hakkında çoğunlukla İngilizce yazılmış sayısız makale ve araştırma okudum; bloglar keşfettim; videolar çevirdim; bu hastalığı yenmiş insanlarla yazıştım. Dönüp baktığımda elimde paylaşılmayı hak eden ciddi bir birikim olduğunu görüyorum. Bu süreçte, mütercim-tercümanlık mezunu olduğum ve 5 yıldan uzun bir süredir profesyonel bir çevirmen olarak çalıştığıma şükrettim sanırım.

Böylece, okuduğum, özetlediğim, çevirisini yaptığım kaynakları paylaşmaya karar verdim ve bu blogu açtım.

Bunun, “yalnız anoreksi” ismine inat “yalnız değilim,” “yalnız değiliz” diyebilmenin, paylaştıkça güçlenmenin ve iyileşmenin bir yolu olduğuna inanmak istedim.

yalnız anoreksi blog tanıtım yazısı


Blogum daha çok yeni ve zamanla zenginleşecek. Ama mevcut halini anlatmama izin verin:

-İlk paylaşımlarımda bu blogu açma nedenlerim ve “kaybettiğim sesimi” arayışım hakkında bazı içeriklerle karşılaşacaksınız. Sonrasında ise yararlandığım kaynaklara nasıl ulaştığım, neden güvenilir bulduğum ve hangi kategoriler altında sunacağımla ilgili açıklamalar yapıyorum.

-Bu kategorilerden “Çeviriler-özet bilgiler” altında, okuduğum, not ettiğim İngilizce kaynaklardan (makaleler, vaka çalışmaları, bloglar, psikolog ve tıp siteleri, kurgu ya da kurgu dışı kitaplar vb.) derlediğim bilgilerin yine benim tarafımdan yapılmış Türkçe çevirileri yer alıyor.

-“Videolar” kategorisi altında başta konu üzerine çevirdiğim TedTalks videolarının bağlantı adreslerine, bu videolar hakkında yazdığım özet bilgilere yer veriyorum. Ayrıca, yine izlediğim ve Türkçe altyazısı bulunmayan bazı videoları ve bunların içeriklerini özet olarak aynı kategoride ele alıyorum.

-“Biraz da benden” kategorisine gelince, buradaki yazıları bir iç döküş olarak düşünün isterim. Fazlasıyla bireysel düşünceler, karmaşa, kaos, duygularımdaki çalkalanmalar, rahatsızlığımla ilgili tecrübelerim, öğrendiklerim, okuduğum kitaplardan, konuştuğum insanlardan, izlediğim filmlerden hastalığımla ilgili çıkardıklarım… Kısacası, burası kendiliğinden gelişecek, hem benim için hem okuyanlar için sürprizli olacak. Söz gelimi, bir köşe başında benden yiyecek almamı isteyen küçük bir çocuğun aslında sahip olduğu “zenginliği” keşfetmemin öyküsünü okumanızı çok isterim.

-Yukarıda da bahsettiğim gibi blogumun zamanla şekilleneceğine inanıyorum. Özellikle yakın bir zamanda misafir yazarlar kategorisini eklemek istiyorum. Çünkü burası “bizimle” var olsun ve büyüsün istiyorum. Ayrıca, yeme bozukluğu yaşayan ve iyileşen kişilerle soru-cevap şeklinde ilerleyecek konuşmalar için de hazırlık aşamasındayım.

Son olarak, bloguma benim gibi bu zorlu süreçten geçen kişileri olduğu kadar onların ailelerini, arkadaşlarını veya bu rahatsızlıkları herhangi bir nedenle merak eden herkesi bekliyorum. Burası “sesimizi” yeniden bulacağımız ve birlikte güçleneceğimiz bir yer olabilir.

1 yorum:

  1. Herkesi bloğuma beklerim arkadaşlar... https://doctoreda.blogspot.com/

    YanıtlaSil